Yeni sahil beldesi Wonsan’daki tur rehberlerine, yabancı ziyaretçilerle iletişim kurarken Batı ülkeleri ve komşu Güney Kore’de yaygın kullanılan kelimelerden kaçınmaları öneriliyor. Daily NK haber sitesine göre, rehberlere turistlerle nasıl etkileşim kurulacağı ve onları nasıl eğlendirecekleri konusunda ayrıntılı talimatlar veriliyor; belirli slogan ve ifadeleri ezberlemeleri isteniyor.
Bu talimatların amacı, turizm profesyonellerine Kuzey Korece kelime dağarcığını bilinçli şekilde kullanmayı öğretmek ve Güney Korece ifadelerden veya yabancı sözcüklerden uzak durmalarını sağlamaktır. Sıkı devlet eğitim programına kayıtlı rehberlere, hamburger için ‘dajin-gogi gyobang’ (çift kıyma köftesi) ve dondurma için ‘esukimo’ kelimelerini kullanmaları emrediliyor. Ayrıca, karaoke makinelerine ‘ekran eşlik makineleri’ denilmesi gerekiyor.
Kuzey Kore’de Artan Baskılar
Kim Jong-un’un ‘hamburger’, ‘dondurma’ ve ‘karaoke’ gibi kelimeleri yasakladığı belirtiliyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) yeni raporuna göre, Kuzey Kore’deki baskılar son on yılda belirgin şekilde kötüleşti. Devlet, yabancı medyaya erişmeye çalışan vatandaşları daha fazla cezalandırıyor ve hatta kamu infazlarına başvuruyor.
Hükümet, 2015 yılından itibaren ‘düşman’ ülkelerden bilgi edinmeyi, bu bilgileri paylaşmayı ve sosyalist ideolojiye uymayan ‘dilsel ifadelerin’ kullanımını suç sayan yasalar çıkardı. Son 10 yılda yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle, yabancı film izlemek, yabancı müzik dinlemek veya yurt dışından içerik paylaşmak, ölüm cezasına varan ağır yaptırımlara yol açabiliyor.
BM raporunda, yabancı bilgilere yönelik baskının 2018’den itibaren yoğunlaştığı ve 2020’den sonra daha da sertleştiği vurgulanırken, bunun sonucunda birçok kamu infazının gerçekleştiği kaydediliyor. Hükümet, evlerde ‘anti-sosyalist’ materyalleri aramak için daha fazla görev gücü görevlendiriyor. Covid-19 salgını sırasında, bazı Kuzey Koreliler yasaklı medyayı kullandıkları için ceza almaktan kaçınmak amacıyla yetkililere rüşvet verdiğini bildirdi. Salgından önce ayrılanlar, yabancı medya tükettikleri için tutuklananların ‘devrimci’ eğitimden sonra serbest bırakıldığını aktardı.
Raporda, bu uygulamaların genel amacı ‘halka korku aşılamak’ olarak tanımlanıyor. Ancak BM, risklere rağmen halkın yasaklı bilgileri tüketmeye devam ettiğini belirtiyor.




