İsrail’in ölüm saçan saldırılarının sadece bir saniye durması bile, Gazze’de nefes alan her insan için hayati öneme sahip. Çünkü saniyede bir Filistinli yaşamını yitiriyorken silahların bir anlığına susması, birkaç kişinin daha yaşam şansı bulması anlamına geliyor. Bu kısacık duraksamaya utanmadan “barış” diyorlar.
Dünya liderleri, 67 bin insanın ölümünü görmezden gelerek sahte bir sevinçle bu ateşkesi zafer gibi sunuyor. Oysa bu, ne zaferdir ne de barış. Gazze hâlâ kusursuz bir kuşatma altında. İsrail, Gazzelilere ne yiyip içeceklerinden hangi kitabı okuyacaklarına kadar her adımı dikte ettirmeye devam ediyor. Sözde barış, sadece kanın geçici olarak durduğunu gösteriyor.
Barış Söyleminin Ardındaki Gerçek
Gazze halkı hâlâ hastalarını başka ülkelere gönderebilmek için İsrail’den izin almak zorunda. Gazeteciler, gözlemciler, hatta insan hakları savunucuları bile bölgeye giremiyor. Peki, hangi barıştan bahsediyoruz o zaman?
Gerçek şu ki, Sumud filosuna yönelik son saldırı ve 450 kişinin gözaltına alınması, İsrail’in barış söyleminin içinin ne kadar boş olduğunu gösteriyor. Ardından gelen olayda 145 aktivistin kaçırılması ise artık kimseyi şaşırtmıyor. Barış geldi ama bu insanlar hâlâ dönmedi.
Sahte Ateşkes ve Karanlık Plan
Trump’ın hazırladığı 20 maddelik plan, aslında bir barış belgesi değil, Filistin direnişini silahsızlandırma projesidir. Hamas’ın silah bırakması koşuluyla İsrail’in askerlerini geri çekmesi öngörülüyor. Bu, İsrail’e operasyonlarını keyfine göre sürdürme hakkı tanımaktan başka bir şey değildir.
“Barış 2025” manşetleri altında toplanan ülkeler, gerçekte Filistin’in boğulmasına ortak oluyor. Zirvede ne İsrail vardı, ne Hamas. İmzalanan belgenin içeriği bile kamuoyundan gizlendi. Bilinen tek şey, İsrail’in elinin daha da güçlendiğidir.
Gerçek Direnişin Anlamı
Filistin’in mücadelesi meşrudur, çünkü Gazze halkı yaşam hakkı için direniyor. Barış maskesi altında sunulan bu ateşkes, aslında Gazzeliyi nefessiz bırakacaktır. Vicdanını yitirenlerin bunu anlaması elbette mümkün değil. Gazze, kuşatma altındayken özgürlükten söz etmek sadece bir yalandır.
Gazze’deki birine bu sözde barışın ne anlama geldiğini sormak cesaret ister. Alınacak cevap, bıçak yarasının acısından da derindir. Filistin halkı ya susarak yok olacak ya da direnişle varlığını sürdürecek. Çünkü onların gerçek çözümü, teslimiyet değil, onurlu bir vatan savaşıdır.

