Estonya, Letonya ve Litvanya bir süredir Rusya’nın olası bir askeri saldırısına karşı hazırlıklarını artırıyor. Bu üç ülke, geçmişte yaşanan siber saldırılar, dezenformasyon faaliyetleri ve Rus savaş uçaklarının son aylardaki agresif uçuşlarını dikkate alarak güvenlik stratejilerini yeniden şekillendiriyor. II. Dünya Savaşı döneminde Moskova tarafından işgal edilen bu ülkeler, Ukrayna’ya yönelik Rus saldırısının ardından savunma bütçelerini ikiye katladı.
Litvanya itfaiye teşkilatının başındaki Renatas Pozela, sivil koruma anlaşması kapsamında yürütülen tatbikatların son dönemde hız kazandığını belirterek, “Tehditler her an farklı biçimlerde karşımıza çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Olası Senaryolar ve Hazırlıklar
Pozela’ya göre, Baltık sınırları boyunca güçlü bir Rusya ordusunun konuşlanması ihtimal dahilinde. “Böyle bir saldırı, üç ülkenin üç günden bir haftaya kadar olan bir sürede ele geçirilmesi riski taşıyor.” diyen Pozela, alternatif senaryolar arasında iletişim ağlarının sabote edilmesi, kitlesel göç hareketleri, toplumsal kargaşa veya dezenformasyonun oluşturduğu panik ortamı gibi tehditlerin de olduğunu vurguladı.
Vilnius çevresinde yapılan son tahliye tatbikatında, gönüllüler küçük ölçekli bir senaryo üzerinde çalıştı. Ancak yetkililer, asıl planların çok daha büyük nüfus hareketlerine hazırlıklı olduğunu açıkladı. Yaklaşık 400 bin kişi, olası bir kriz durumunda güvenli bölgelere yönlendirilecek.
Tahliye Merkezleri ve Lojistik Düzenlemeler
Göç planları kapsamında Kaunas şehri, okullar, üniversiteler ve büyük etkinlik alanlarıyla yaklaşık 300.000 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye ulaştı. Başkent Vilnius ve diğer şehirlerde de toplanma noktaları belirlenmiş, otobüs ve tren rotaları planlanmış durumda. Depolarda temel ihtiyaç ürünleri, tekerlekli yataklar ve hijyen malzemeleri stoklanıyor. Aracını kullanan vatandaşların güvenli geçişi için tali yollar oluşturuldu ve bu yolların izlendiği özel haritalar hazırlanıyor.
Litvanya Dışişleri Bakanı Kestutis Budrys, bu hazırlıkların ulusal güvenlik açısından moral artırıcı bir etkisi olduğunu belirterek, “Hazır olmamız, halkımıza güven veriyor. Görevimizi yerine getiriyoruz.” dedi.
Baltık Halkı Sınır Ötesine Taşınmayacak
Her üç ülkenin yetkilileri de vatandaşlarını ülke sınırlarının dışına tahliye etmeyi planlamıyor. Polonya’ya bağlanan Suwalki Geçidi, hem askeri hem de sivil geçiş açısından stratejik önem taşıyor. Bu güzergâhta önceliğin askeri araçlara verileceği belirtilirken, sivillerin güvenli bölgelerde bekletilmesi hedefleniyor. Estonya Kurtarma Kurulu’ndan Ivar Mai, Rusya’nın bu geçidi kesme olasılığının da hesaba katıldığını bildirdi.
Estonya, 1,4 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unun geçici barınaklara yerleştirilmesi için planlar yapıyor. Özellikle Narva gibi Rusça konuşan bölgelerde yaşayanların üçte ikisinin geçici olarak yer değiştirmesi öngörülüyor. Letonya’da ise yetkililer, nüfusun üçte birinin olası bir kriz anında evlerinden ayrılmak zorunda kalabileceğini ifade ediyor.
Baltık ülkeleri, olası bir tehdide karşı toplumsal dayanıklılıklarını artırırken NATO desteğiyle de bölgesel savunma koordinasyonunu güçlendirmeye devam ediyor.