Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) başvurusu üzerine, internet ortamında futbol karşılaşmalarının izinsiz yayınlanması durumunda tüm siteye erişim engeli uygulanmasına olanak tanıyan düzenlemeyi inceledi. Karar, Resmî Gazete’de yayımlandı ve söz konusu hükmün iptaline hükmedildi. Mahkeme ayrıca iptal kararının 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.
AYM, değerlendirmesinde, Türkiye sınırları içinde yapılan futbol müsabakalarının yasadışı olarak çevrim içi yayınlanması durumunda erişim engeli getirilmesini öngören kuralın ifade özgürlüğünü sınırlandırdığını belirtti. Gerekçede, yasal düzenlemelerin içerik itibarıyla yalnızca şeklen var olmasının yeterli olmadığı, aynı zamanda belirli ve öngörülebilir nitelikte olması gerektiği vurgulandı.
Belirlilik ve Keyfilik Uyarısı
Mahkemenin gerekçesinde, futbol yayınlarına ilişkin erişim engellerinin nasıl uygulanacağı detaylandırıldı. Buna göre; hukuka aykırı içerik tespit edildiğinde önce yalnızca ilgili bölümün engellenmesi, sonuç alınamazsa sitenin tamamına erişimin kapatılması öngörülüyordu. Ancak AYM, bu sürecin yargısal denetime tabi olmamasını eleştirdi ve “keyfî uygulamalara açık bir yapı” doğacağını ifade etti.
Mahkeme, erişim engeli kararlarının yargı onayına sunulmadığı durumlarda temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilebileceğine dikkat çekti. Böyle ağır bir yaptırımın yalnızca idari bir birim veya kurulun takdirine bırakılmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı belirtildi.
İfade Özgürlüğü Açısından Değerlendirme
AYM, ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) yapısına değinerek, federasyonun kamu ayrıcalıklarına sahip olmasına rağmen, bakanlık denetimine tabi olmayan bir yönetim kurulu tarafından idari kararların verilmesinin sakıncalarına işaret etti. Bu durumun, ifade özgürlüğü sınırlamalarında keyfî karar riskini artırdığı vurgulandı.
Gerekçede, 5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesiyle benzer nitelikler taşıyan bu uygulamanın, geçmişte de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu hatırlatıldı. AYM, yeni düzenlemede de benzer kanunilik sorunlarının sürdüğünü belirterek, kuralın ifade özgürlüğü üzerinde orantısız bir sınırlama oluşturduğuna hükmetti.
Sonuç olarak Mahkeme, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamanın kanunilik şartını taşımadığını vurgulayarak düzenlemenin iptaline karar verdi. Ancak yürürlük süresi olarak verilen dokuz aylık süre, yasama organına yeni bir düzenleme yapma olanağı tanımak amacıyla belirlendi.

