Antalya Adliyesi ve Başsavcıya Tehdit Davası
Dinçer GÖKÇE
9 yargı mensubu ile yüzde 60 engelli Umut Can Islak’ın karşı karşıya geldiği dava dosyası Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Dava dosyasında yer alan bilgilere göre Islak, kullanıcılara sesli, yazılı veya görüntülü sohbet imkânı sağlayan Discord platformuna katıldı. Milyonlarca kişinin kişisel verilerini çalan hackerların yer aldığı bir gruba dahil olan Islak, iddiaya göre başka kişilerin yönlendirmesiyle bir dizi hakim ve savcıyı arayarak tehdit etti. Islak, yargılandığı davada 1 yıl tutuklu kaldı.
Önce Başsavcıyı Sonra Annesini Aradı
Dava dosyasına göre arama işlemleri 24-25 Mart 2024 tarihlerinde gerçekleştirildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci 24 Mart 2024 gecesi saat 00.20’de arandı. Arayan kişi Kahveci’ye “Ben Abdullah Öcalan. Sen yetkiliymişsin. Beni içeriden derhal çıkar” dedi. Kahveci görüşmeyi sonlandırdı. Aynı kişi, bir dakika sonra başsavcının annesini aradı ve oğlundan söz ederek “O beni hapse soktu. Onu bulup öldüreceğim” dedi.
Hakim ve Savcılara Yönelik Tehditler
24 Mart günü aranan bir diğer isim Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi Başkanı Fikret Karaçorlu oldu. Arayan kişi kendisini daha önce kredi kartı dolandırıcılığından ceza alan Cumhur Seçmen olarak tanıtarak Karaçorlu’ya “Ben Cumhur Seçmen, beni tanımadın mı lan” dedi. Kısa süre sonra da Karaçorlu’nun kızını aradı.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi Başkanı Şermin Başverdi’yi 24 Mart günü arayan kişi Başverdi’ye “Kocanı öldüreceğim” diyerek tehdit etti. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Suat Yürekli de aynı gün arandı; arayan kişi Yürekli’ye küfür etti.
Sahte Polis Kimliğiyle Başsavcıya İfade Daveti
Dönemin Elmalı Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Alpdündar ise 25 Mart günü arandı. Arayan kişi kendisini Antalya Meydan Polis Merkezinde görevli “Polis Ahmet” olarak tanıttı ve başsavcıya “Hakkında dolandırıcılık ve cinsel tacizden şikâyet var. Gelip ifade vermen gerekiyor” dedi. Ardından “Sen, savcılığına mı güveniyorsun. Sana bir şey olmaz diye mi düşünüyorsun” ifadelerini kullandı. Bu aramadan altı dakika sonra aynı kişi yeniden arayarak küfür edip “O iddianameleri hazırlamak neymiş, sana göstereceğim. Müebbet hapis cezası aldım. Bundan sonra benim korkacak bir şeyim yok” dedi.
Sülaleye Ulaşırım ve Organ Tehdidi
Manavgat Cumhuriyet Başsavcısı Ersin Selimefendigil 25 Mart günü saat 18.39’da arandı. Arayan kişi önce “Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacaksın” dedi, sonra “Ben senin sülalene ulaşırım. Yedi ceddine ulaşırım. Bütün bilgilerin elimde. Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacaksın” ifadelerini kullandı.
Antalya Adliyesinde görevli savcı Taner Şen 24 Mart akşamı saat 22.54’te arandı. Başlangıçta küfürlü ifadeler kullanan kişi, kredi kartı dolandırıcılığı yaptığını belirterek “Ben kart isi yapıyorum. Bana dava açmışsın. Senin o bıyıklarını yolacağım. Az evvel oğlunla da konuştum. Konum attım. Geldiğinde götürüp böbreklerini alacağım” dedi.
Dosyayı Kapat, Yoksa Seni Asarım
Antalya Adliyesinde görevli Savcı Ömer Cicim 25 Mart günü saat 18.25’te arandı. Arayan kişi “Ben Avukat D. K.’nin eşiyim. Benim hakkımda TCK 245’ten (Kart dolandırıcılığı) dava açacakmışsın. Sende dosyam varmış. Sen yürek mi yedin. Hemen o dosyayı kapat. Yoksa seni öldürürüm; adliyede seni asarım” dedi. Aynı dönemde Ata Köycü 24 Mart günü saat 21.19’da arandı; arayan kişi Köycü’yü “Sana savcılık yaptırmayacağım. Seni öldüreceğim” diyerek tehdit etti.
Gözaltı ve Ele Geçen Materyaller
Tehdit edilen hakim ve savcıların şikâyeti üzerine soruşturma başlatıldı. 26 Mart günü Umut Can Islak gözaltına alındı. Islak’ın evinde bir dizi dijital materyale el konuldu; söz konusu materyaller arasında çok sayıda kişinin kişisel verisi de yer aldı. Savcılık ifadesinde Islak, 101 milyon kişinin kişisel verisinin grubun elinde olduğunu ve kendisinin de bunların içinde olduğunu belirtti. Islak, “Cumhurbaşkanı ve MİT başkanının kimlik bilgilerine dahi bu şahıslar tarafından rahatlıkla ulaşılabilmektedir” dedi.
Islak ifadesinin devamında, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u da aramayı planladıklarını ancak eski numara kayıtlı olduğu için eski numara sahibini aradıklarını söyledi. Ayrıca grubun bir diğer üyesi S. Ü. Ş.’nin emekliye ayrılan birçok generali aradığını ifade etti. Islak, şikâyetçi olan 9 hakim ve savcıdan 3’ünü kendisinin aradığını, kalan 6 kişiyi ise diğer grup üyelerinin aradığını öne sürdü.
Tutuklama, Tahliye ve Mahkeme Kararı
Hakim ve savcıların aranma amacının eğlenmek ve gövde gösterisi yapmak olduğunu savunan Islak 29 Mart 2024’te tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra 11 Mart günü tahliye edildi. Islak’a ilişkin yargılamada karar 11 Eylül günü açıklandı. Islak, “tehdit” ve “kişisel verileri ele geçirme” suçlarından 31 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme sürecinde Islak, şikayetçilerden hiçbirini aramadığını iddia etti.
Aile Açıklamaları
Oğlunun yüzde 60 engelli olduğunu ve ceza ehliyetinin olmadığını savunan baba Abdurrahman Islak, “Oğlum kişisel bakımını dahi tek başına yapamıyor. Eğer verilen ceza kesinleşirse, yaşından fazla bir ceza almış olacak” dedi. Oğlunun kişisel bilgilerinin ele geçirildiğini belirten baba, “Bu kişilerin tehditleri yüzünden oğlum bugün bu durumda” ifadesini kullandı.




