Eski ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Washington’a giderken uçakta gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı ve dış politika hamleleriyle ilgili olası seçeneklere atıfta bulundu. Nijerya, Venezuela ve Rusya-Ukrayna savaşı hakkında yaptığı yorumlar, hem yardım kesintileri hem de askeri seçenekler ihtimalini gündeme taşıdı.
Trump, Nijerya’daki Hristiyanlara yönelik şiddet iddialarını kabul ederek bu duruma sessiz kalınmayacağını belirtti. Truth Social üzerinden daha önce yaptığı paylaşımda Nijerya’yı “özel endişe duyulan ülke” ilan ettiğini ve gerekirse yardım kesintisi ile daha sert adımlar atılabileceğini ifade etmişti.
Nijerya ve Olası ABD Tepkileri
Başkan Trump, Nijerya’da “rekor sayıda Hristiyan öldürüldüğü” iddiasını yineleyerek bu tür olaylara izin vermeyeceklerini vurguladı. Konuya dair açıklamalarında, gerekirse ekonomik yardımların durdurulabileceğini ve çeşitli müdahale seçeneklerinin değerlendirilebileceğini ima etti. Bu açıklamalar, Washington’ın Nijerya’ya yaklaşımında daha sert bir tutum sinyali olarak değerlendirilebilir.
Venezuela Üzerine Belirsiz Ama Tehditkar İfadeler
Venezuela’ya yönelik olarak, Trump zamanlamaya ilişkin net bir tarih vermediğini söyledi: “Ben işimi yapıyorum, Venezuela veya herhangi bir şeye tarih vermiyorum.” Buna karşın, yönetimin uyuşturucu çetelerine karşı adım atması için baskı uygulamaya devam edeceğini ve gerektiğinde daha sert planların bulunduğunu belirtti. “Evet, planlarımız var. Çok gizli planlarımız var” sözleriyle olası askeri veya operasyonel seçeneklerin masada olduğunu ima etti.
Rusya-Ukrayna Savaşı Hakkında Görüşleri
Trump, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın seyrine dair değerlendirmesinde bazen çatışmanın kendi kendine sonlanmasının beklenmesi gerektiğini savundu. Durumu her iki taraf için de zor olarak nitelendirdi ve çatışmalarda Rus asker kayıplarının yüksek olduğunu iddia ederek “belki bir milyon” gibi bir rakamı kişisel gözlemi olarak dile getirdi. Uzun menzilli ABD silahları konusunda ise temkinli bir yaklaşım sergiledi; Tomahawk füzeleri hakkında “şu anda değil” ifadelerini kullanırken, görüşünün değişebileceğini de ekledi.
Genel Değerlendirme: Trump’ın sözleri, ABD dış politikasında caydırıcılık ve gerektiğinde sert yöntemlere başvurma eğiliminin devam edebileceğini gösteriyor. Ancak verdiği ifadelerde özellikle zamanlama ve uygulanacak yöntemler konusunda kasıtlı bir belirsizlik bırakması, diplomasi ve askeri seçenekler arasında esnek bir yaklaşım benimsediğine işaret ediyor.