Kobani Davasında Demirtaş ve Yüksekdağ İçin AİHM Kararları Tartışma Konusu

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 17 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, Selahattin Demirtaş’ın uzun süreli tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine aykırı olduğu bir kez daha vurgulandı. Komite, bu durumun yalnızca Demirtaş’ı değil, Kobanî Davası kapsamında tutuklu bulunan diğer HDP’li siyasetçileri de ilgilendirdiğine dikkat çekti. Komisyon tarafından yapılan açıklamada, “Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarının” yanı sıra, […]

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 17 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, Selahattin Demirtaş’ın uzun süreli tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine aykırı olduğu bir kez daha vurgulandı. Komite, bu durumun yalnızca Demirtaş’ı değil, Kobanî Davası kapsamında tutuklu bulunan diğer HDP’li siyasetçileri de ilgilendirdiğine dikkat çekti.

Komisyon tarafından yapılan açıklamada, “Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarının” yanı sıra, benzer şekilde dokunulmazlıkların kaldırılması ve sonrasında gelen tutuklamaların da Sözleşmeye aykırılık taşıdığı belirtildi. Türkiye’nin bu kararları dikkate alarak tutukluluğa son vermesi gerektiği ifade edildi.

Kobanî Davası ve Tutukluluk Kararları

Kamuoyunda Kobanî Davası olarak bilinen süreçte, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra birçok siyasetçi halen tutuklu bulunuyor. 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16 Mayıs 2024’te verdiği hükmen tutukluluk kararının ardından gerekçeli karar ise ancak 25 Haziran 2025’te açıklandı. Dosya, Eylül 2025 itibarıyla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşınmış durumda.

Bununla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 8 Temmuz 2025 tarihli kararında, özellikle Demirtaş’ın yargılama sürecindeki adaletsizlikleri ve siyasi saiklerle tutukluluğunu vurgulayarak Türkiye’yi yeniden yükümlülüklerine uymaya çağırdı.

“Tahliye Çağrısı” ve Siyasi Mesaj

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, yaptığı değerlendirmede şu noktaya dikkat çekti: Tüm tutuklu siyasetçilerin bir an önce serbest bırakılması hukuk devleti ilkesi ve toplumsal barış açısından kritik önemdedir. Özellikle Demirtaş ve Yüksekdağ’ın 2016’dan bu yana süren tutuklulukları, Anayasa’nın 90/5. maddesi ışığında AİHM kararlarına uygun çözüme kavuşturulmalıdır.

Komisyon, yalnızca bireysel tutuklamaların değil, Türkiye’de haksız tutuklamaların önüne geçecek yapısal düzenlemelerin de vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, adalete olan güvenin zedelenmemesi ve barış beklentilerinin güçlenmesi gerektiği vurgulandı.

MHP’den Dikkat Çeken Yorum

Öte yandan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız’ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ilişkin yaptığı açıklama dikkat çekti. Yıldız, Anayasa’nın 90. maddesinde uluslararası anlaşmaların bağlayıcılığına dair düzenlemenin altını çizerek, “Bu madde ortada dururken bazı adımların atılmasının zorunlu olduğunu düşünüyorum” ifadeleriyle tartışmaya farklı bir boyut kattı.

Exit mobile version