Kiraların asgari ücretin iki katına ulaşması Meclis gündemine taşındı

Ankara’da Kira ve Yurt Fiyatlarındaki Artış TBMM Gündeminde Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ekim enflasyonu yüzde 2,55 olarak gerçekleşti. Kira artış oranını belirleyen 12 aylık enflasyon ortalaması ise yüzde 37,15 oldu. Bu fiyat artışları özellikle İstanbul ve Ankara’da tersine göçü artırdı. CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak Ankara’daki kira […]

Ankara’da Kira ve Yurt Fiyatlarındaki Artış TBMM Gündeminde

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ekim enflasyonu yüzde 2,55 olarak gerçekleşti. Kira artış oranını belirleyen 12 aylık enflasyon ortalaması ise yüzde 37,15 oldu. Bu fiyat artışları özellikle İstanbul ve Ankara’da tersine göçü artırdı.

CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak Ankara’daki kira fiyatlarında yaşanan artışı gündeme taşıdı. Demir, konut ve barınma hakkının anayasal bir hak olduğuna dikkat çekerek pandemi döneminden sonra Ankara’nın yoğun göç alan kentlerin başında geldiğini belirtti. Yoğun göç nedeniyle artan barınma talebinin fiyatlara yansıdığına işaret eden Demir, bugün ev almanın pek çok vatandaş için hayal hâline geldiğini ve kira fiyatlarının vatandaşların bütçesini zora soktuğunu söyledi.

Deniz Demir, Ayrancı ve Dikmen gibi semtlerde kiraların ve konut fiyatlarının çok yükseldiğini belirterek “30 bin, 35 bin lira gibi rakamların altına eli yüzü temiz daire bulmanın neredeyse imkânsız hâle geldiğini” ifade etti. Asgari ücretin 22 bin lira olduğu bir ortamda kiraların asgari ücretin iki katına ulaşmasının sürdürülemez olduğunu vurgulayan Demir, işçi, memur ve emeklilerin durumunu sorguladı: “15 bin lira emekli maaşı alan vatandaş çadırda mı kalacak?”

Demir, alt gelir gruplarının barınma hakkına erişimde halihazırda büyük zorluklarla karşılaştığını; orta sınıfın da hızla bu imkândan mahrum kalmaya başladığını belirtti. Konut piyasasının yatırım aracı olarak görülmesinin, yüksek gelirli kesimlere servetini koruma ve artırma imkânı sağlarken dar ve orta gelirli haneleri piyasadan dışladığını, bunun da mülkiyetin salt ekonomik bir mesele olmaktan çıkarak toplumsal dengeyi bozduğunu söyledi.

ÖZEL YURT FİYATLARI DA AYLIK 20-25 BİN TL’YE ULAŞTI

Deniz Demir, barınma krizinden en çok etkilenen kesimlerden birinin üniversite öğrencileri olduğunu belirtti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda öğrencinin çaresizlik bildirdiği aktarılırken, KYK yurtlarının kontenjan olarak yetersiz kaldığı; özel yurt fiyatlarının ise aylık 20-25 bin TL’ye ulaştığı ifade edildi. Bu durumun özellikle Anadolu’dan gelen öğrencileri eğitim hakkı ile geçim kaygısı arasında sıkıştırdığı vurgulandı.

Üniversitelerde her yıl yeni bölümler açılmasına karşın uygun fiyatlı konut sayısının artmadığı, bu yüzden pek çok gencin şehir merkezinden uzak, ulaşım maliyeti yüksek ve çoğu zaman kötü koşullara sahip bölgelerde yaşamaya mecbur kaldığı bildirildi. Bazı öğrencilerin yüksek kira nedeniyle kayıtlarını dondurmak zorunda kaldığı da belirtildi.

TÜRKİYE, BARINAMADIĞI İÇİN EĞİTİMDEN VAZGEÇEN GENÇLERİN ÜLKESİ OLMAMALIDIR

Demir, Türkiye’nin barınamadığı için eğitimden vazgeçen gençlerin veya çocuğunu okutamadığı için anne babaların başını öne eğdiği bir ülke olmaması gerektiğini ifade etti. Sosyal konut projelerinin bir lütuf değil, devletin anayasal bir yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Demir, halkın alım gücünün çok üzerinde ödeme planları, yüksek peşinatlar ve uzun vadeli borç yükleri ile sosyal konut projelerinin gerçekten ihtiyacı olan kesimleri dışlamaması gerektiğini söyledi.

Ayrıca konutların sadece inşa edilmesinin yeterli olmayacağı; ulaşım, sağlık, eğitim ve istihdam olanaklarıyla birlikte planlanmasının zorunlu olduğu kaydedildi. Aksi hâlde şehirlerin çeperlerinde beton yığınları yükseleceğini, ama insanların hâlâ evsiz kalmaya devam edeceğini belirtti.

Exit mobile version