Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Katar Saldırısı Sonrası Suudi-Pakistan Anlaşması Şifreleri

Bu haberin fotoğrafı yok

Suudi Arabistan ile Pakistan Arasında Stratejik Savunma Anlaşması

Gündemde daha önemli konular olsa da, Suudi Arabistan ile Pakistan arasında imzalanan stratejik savunma anlaşması dikkate değer bir gelişmedir. Bu anlaşma, Suudi Arabistan’ın güvenliğini büyük ölçüde ABD’ye bağlamış olmasından bir sapmayı işaret etmektedir. Suudi Krallığı’nın bu konuda farklı düşünmeye başladığı görülmektedir.

Anlaşmaya göre, iki ülkeye yönelik bir saldırı, her ikisine yapılmış kabul edilecektir. Bu durum, örneğin Hindistan’ın “terörü destekliyor” bahanesiyle Pakistan’a yönelik “Sindoor Operasyonu”nu yeniden başlatması halinde Suudi Arabistan’ın ne yapacağını akla getirmektedir. Anlaşma gereği, Suudi Arabistan’ın Pakistan’a yardım etmesi gerekmektedir. Anlaşmanın kapsamı ve sınırları henüz açıklanmamış olsa da, nükleer silah kullanımını da içerdiği belirtilmektedir.

Suudi Arabistan’ın en büyük düşmanı İran’dır ve kendisini İran kadar İsrail’i tehlikeli görmemektedir. Suudi Arabistan, silahlarını çoğunlukla ABD, Çin ve Avrupa ülkelerinden tedarik etmektedir. Ülkenin envanterinde, çoğunluğu ABD yapımı 4. nesil F-15S ve F-15C olmak üzere yaklaşık 280 adet savaş uçağı, Almanya’dan alınan Eurofighter Typhoon ve Panavia Tornado jetleri, ayrıca ABD yapımı THAAD ve Patriot füze savunma sistemleri bulunmaktadır. Küresel savunma harcamalarında Suudi Arabistan yedinci, Pakistan ise 29. sıradadır.

Suudi Arabistan’ın Çin menşeli DF-3 ve DF-21 orta menzilli füzeleri vardır; bunlar konvansiyonel olup, nükleer silah fırlatmak için tasarlanmamıştır. Ancak, ihtiyaç halinde Pakistan’dan nükleer kapasiteli füzeler ve savaş başlıkları alabileceği düşünülmektedir. Anlaşmanın önemi, bu potansiyel işbirliğindedir.

Bu anlaşma, Suudi Arabistan açısından doğrudan İran’ı hedef almaktadır ve dolaylı olarak Hindistan’ı da etkilemektedir. Hatırlanacağı üzere, 22 Nisan’da Hindistan’ın Pahalgam kentinde bir saldırı meydana gelmiş, ardından Hindistan “Sindoor Operasyonu” kapsamında Pakistan’ın altyapısını vurmuş ve iki ülke dört gün savaşmıştı. Hindistan, herhangi bir “terör” saldırısını savaş eylemi olarak değerlendireceğini açıklamıştır.

Pakistan ile Suudi Arabistan arasındaki savunma anlaşması, Hindistan’da endişe yaratmıştır. Hindistan Dışişleri Bakanlığı, “Bu gelişmenin ulusal güvenliğimiz ile bölgesel, küresel istikrar üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Hükümetimiz, Hindistan’ın ulusal çıkarlarını korumaya ve kapsamlı ulusal güvenliği sağlamaya kararlıdır” şeklinde bir açıklama yapmıştır.

Pakistan ve Suudi Arabistan, uzun yıllardır askeri işbirliği içindedir. 1960’ların sonunda, Mısır’ın Yemen’deki savaşı nedeniyle Pakistan ordusu Suudi Arabistan’a destek için girmiştir. 1979’da Mekke’deki Büyük Cami’nin ele geçirilmesinden sonra Pakistan özel kuvvetleri Suudi ordusuna yardım etmiştir. 1982’de imzalanan İkili Güvenlik İşbirliği Anlaşması ile Pakistan, Suudi Arabistan’da eğitim, danışmanlık ve asker konuşlandırması yapmıştır. Suudi Arabistan, Pakistan yapımı silahların önemli bir alıcısıdır ve Pakistanlı personel Suudi Hava Kuvvetleri’ne eğitimler vermiştir.

Son anlaşmanın zamanlaması dikkat çekicidir. Anlaşma, İsrail’in Katar’a yönelik saldırısının ardından imzalanmıştır. Bu, bir Arap ülkesinin nükleer silaha sahip bir ülkeyle yaptığı ilk büyük savunma anlaşmasıdır. Katar’a yapılan saldırı ve ABD’nin tutumu, Suudi Arabistan’ı etkilemiş gibi görünmektedir.