Yalova’nın Termal ilçesinde 2005 yılında satın aldığı arsasını geçtiğimiz günlerde satmaya karar veren bir vatandaş, arazisine gittiğinde karşılaştığı manzara karşısında şaşkına döndü. Arsanın tam ortasına inşa edilen camiyi gördü; belediye ruhsatı olmamasına rağmen site yönetiminin sorumluluk üstlenmemesi gündeme geldi.
Site yönetimi, yıllar önce müftülükten aldığı izin belgesini gerekçe gösterip sorumluluktan kaçınırken belediye ise yıkım için bütçenin olmadığını kaydetti. Müftülük ise “Camii bizim değil” derken, arsa sahibi ne camiyi yıkabiliyor ne de arsasını satabiliyor.
Belediyeden ruhsat alınmamış başlığıyla verilen bilgilerde, caminin en az 6-7 yıldır arsanın üzerinde bulunduğu belirtildi. Avukat Abdullah Memiş, belediyenin caminin yıkılması için site yönetimine yazı gönderdiğini fakat yönetimin sorumluluk almadığını ifade etti ve “Site yönetimi geçmiş yıllarda müftülükten alınan izin belgesini gerekçe gösteriyor” dedi.
Karar’dan Büşra Cebeci’nin haberine göre, belediye yetkilisi caminin kendilerinden herhangi bir ruhsat almadığını, elektrik ve su için de belediyeye başvuru yapılmadığını, elektriğin muhtarlık üzerinden sağlanmış olabileceğini belirtti.
Diyanet’ten fetva bekliyoruz başlığıyla paylaşılan bilgilerde, caminin elektrik ve suyu var fakat inşaat ruhsatı ve Diyanet onayı bulunmuyor. Avukat Memiş, “Müvekkilim maddi olarak sıkıştığı için arsasını satmak istiyor ama üzerinde kaçak cami var. Kendisinin yapmadığı bir caminin yıkımını neden üstlensin? Belediye bütçe yok diyor, site yönetimi de ne cevap veriyor ne de yıkmaya yanaşıyor. Konu cami olunca herkes de çekiniyor muhtemelen. Açıkça müvekkilimin mülkiyet hakkı ihlal edilmiş durumda ve kendi mülkiyetini kullanamaz hale geldi.” diye konuştu.
Çözüm için çalışmalar kapsamında taraflarca “kullanıldığı süre boyunca da kullanıma bağlı olarak ecrimisil davası açılacak” gibi planlar dile getirildi. Memiş, “Kaçak yapının inşa edilmesinde belediyenin ihmal olduğu anlaşılıyor.” diye ekledi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da fetva beklediklerini belirtti: “Başkasının mülkiyeti üzerinde rızası olmaksızın kaçak olarak cami yapmak caiz midir?”