Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Faiz indiriminin karşılık bulmadığını söyleyen CHP’li Kadim Durmaz: Vatandaşın cebine, esnafın kasasına yansımıyor

CHP’li Kadim Durmaz: Faiz İndirimi Esnafa ve Vatandaşa Yansımıyor, Kepenkler

CHP’li Kadim Durmaz: Faiz İndirimi Esnafa ve Vatandaşa Yansımıyor, Kepenkler Artıyor

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın son dönemde gerçekleştirdiği faiz indirimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Durmaz, Türkiye genelindeki 2 milyon 293 bin esnaf ve sanatkârın son yıllarda ağırlaşan maliyetler, yüksek faiz oranları, artan borç yükü ve azalan alım gücü nedeniyle ayakta kalma mücadelesi verdiğine dikkat çekti.

Durmaz, Merkez Bankası’nın 100 baz puanlık faiz indiriminin piyasada hissedilmediğini belirterek, “Faiz indirimi kâğıt üzerinde kaldı; esnafın, üreticinin ve vatandaşın cebine inmedi” dedi. Ayrıca, faiz indiriminin kredi kartı ve ihtiyaç kredisi gibi vatandaşın doğrudan kullandığı araçlarda da hemen hissedilmesi gerektiğini vurguladı; aksi takdirde ekonomiye güvenin artmayacağını söyledi. Bugünkü tabloya göre bu indirimin vatandaşa ve esnafa yansıdığı bir durumun olmadığına dikkat çekti.

Esnafın içinde bulunduğu tablonun sayısal verilerle ortaya konduğunu belirten Durmaz, bu yılın ilk dokuz ayında 83 bin 302 esnafın işyerini kapattığını ve bunun her gün ortalama 300 esnafın kepenk indirmesi anlamına geldiğini açıkladı. Enerji, kira, hammadde ve kredi maliyetleri altında ayakta kalmakta zorlanan yaklaşık 26 bin esnaf ile tarımsal sulama abonesinin elektrik borcu nedeniyle kesinti yaşadığını kaydetti. Durmaz, bu tablonun artık alarm verdiğini belirterek, “Her kepenk kapanışı, bir ailenin gelirinin, bir mahallenin hareketliliğinin ve bir üretim zincirinin durması demek” ifadesini kullandı.

FAİZ İNDİRİMİ KARARLARI PİYASADA KARŞILIKSIZ

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararlarının piyasada karşılık bulmadığını vurgulayan Durmaz, “Kredi ve kart faizleri hâlâ yüksek. Mevduat faizi yüzde 48, ihtiyaç kredisi faizi yüzde 62, bireysel kredi ortalaması yüzde 59 civarında. Merkez Bankası faiz indiriyor ama bu karar vatandaşın cebine, esnafın kasasına yansımıyor.” dedi. Durmaz, faiz indirimiyle güven ortamı yaratılmak isteniyorsa bankaların ve kamunun bu indirimi gerçek hayata taşımasının gerektiğini söyledi.

Üretim ve ticaretin maliyet zincirinin her halkasında benzer bir sıkışmanın yaşandığını belirten Durmaz, “Sanayi sektörünün hammadde girdisinden esnafın dükkânına giren emtiaya kadar tüm zincir yüksek maliyet altında eziliyor. Bu yük hafifletilmeden ne üretici üretir ne tüketici nefes alır” dedi.

Yurttaşların ve küçük işletmelerin finansal durumuna da dikkat çeken Durmaz, “Vatandaşlar bu yılın ilk dokuz ayında bireysel kredi borçları için 517,2 milyar TL, kredi kartı borçları için 362,9 milyar TL olmak üzere toplam 880 milyar TL faiz ödedi. Ocak–Eylül döneminde 216 bin 113 senet protesto edildi; geçen yıla göre artış oranı yüzde 25,2.” açıklamasında bulundu. Borçlu sayısının arttığını, tahsilatın düştüğünü ifade ederek, “Esnafın çekini, senedini ödeyemediği bir yerde ekonomiden güven beklemek gerçekçi değil. Ekonomi güvenle değil, borçla dönüyor; bu sürdürülebilir değil” diye konuştu.

HALKIN ALIM GÜCÜ DÜŞÜNCE ESNAFIN KASASI BOŞALIYOR

Türk-İş’in Ekim ayı verilerine göre açlık sınırının 28 bin 412 TL’ye, yoksulluk sınırının 92 bin 547 TL’ye çıktığını anımsatan Durmaz, bu rakamların gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiğini gösterdiğini vurguladı. “Halkın alım gücü düşünce esnafın kasası boşalıyor, üretim zinciri kırılıyor. Bir esnaf dükkânını kapattığında, sadece bir işletme kapanmaz; o mahalledeki dayanışma, üretim ve umut da kapanır.” dedi.

Durmaz açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Ekonominin güvenini yeniden tesis etmenin yolu, esnafı ve üreticiyi korumaktan geçer. Faiz indirimlerinin kâğıtta kalmadığı, bankaların sorumluluk aldığı, maliyet yükünün hafifletildiği ortak bir ekonomik adım atılmadıkça bu ülkenin üretim gücü nefes alamaz.”