30 Ekim 2024, Esenyurt’ta başlayan gelişmeler, ilçenin yönetiminde ve yerel siyaset sahnesinde radikal değişimlere yol açtı. Bir milyondan fazla nüfusuyla Türkiye’nin en büyük ilçesi olan Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer’in aynı gün gözaltına alınması ve tutuklanması, ilçede başlayan işlem ve atama dalgasını tetikledi. Bu olay, CHP’li belediyelere yönelik daha geniş bir operasyonun ilk adımlarından biri olarak değerlendirildi.
Kısa süre sonra Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un İstanbul Vali yardımcılığına atanması ve Aksoy’un ilçeye kayyum olarak yerleştirilmesiyle birlikte, belediye içindeki görev değişiklikleri ve personel yapılanmaları hız kazandı. Belediyeye erişim bariyerleriyle başlayan süreç, personel rotasyonları ve bazı müdürlüklerin kapatılmasıyla devam etti.
Personel Değişimleri ve Uygulanan Politikalar
Kayyum yönetimi, görevdeki çok sayıda belediye çalışanını görevden alırken veya birimlerini değiştirirken, uygulamalar sıkça “bezdirme” politikaları olarak nitelendirildi. Seçim döneminde Özer’in kadrosuna giren birçok personel görevlerinden uzaklaştırıldı; bazı birimler tamamen kaldırıldı veya yeniden yapılandırıldı. Bu adımlar, belediye işleyişinde hızlı ve köklü dönüşümlere yol açtı.
Projeler: Askıya Alınanlar ve Tamamlananlar
Özer döneminde başlanan bazı projeler kayyum tarafından askıya alınırken, diğer projeler tamamlanıp kayyumun icraatıymış gibi kamuoyuna sunuldu. Emekliler Lokali, Haramidere Cemevi ve kreş gibi girişimler beklemeye alınırken, Cemil Meriç Kütüphanesi, Yıldız Camii Aşevi ve çeşitli yol bakım-onarım çalışmaları tamamlandıktan sonra kayyum yönetiminin başarıları arasında gösterildi.
Ayrıca, belediyeye ait bazı taşınmazların çeşitli kurumlara bedelsiz tahsisleri dikkat çekti: 20 dönümlük bir arazi Sağlık Bakanlığı’na devredildi; lise kampüsü yapımı için Milli Eğitim Bakanlığı ile arsaya ilişkin görüşmeler yürütüldü; ilçedeki 38 cami ile altlarındaki ticari alanlar ise müftülüğe verildi. Bu tür tahsisler ve ihaleler, yerel aktörler arasında tartışmalara yol açtı.
İhaleler, Atölyeler ve Ekonomik Etki
Kayyum döneminde AKP’yle ilişkili şirketlere yönelik ihale dağılımında artış görüldü. Bunun yanı sıra Eylül ayında, İBB’nin öğrencilere ücretsiz sağladığı ders atölyeleri kapatılarak, kayyum yönetiminin kendi atölyelerini açma kararı kamuoyuna duyuruldu. Bu değişiklikler, gençlerin yararlandığı hizmetlerin sunumunda dönüşümlere neden oldu.
Ahmet Özer Davası ve Hukuki Süreç
Özer’in tutuklanmasının ardından CHP, ilçede uzayan “demokrasi nöbetleri” düzenledi. Özer hakkında Silivri’de örgüt üyeliği iddiasıyla yürütülen soruşturmada 15 yıla kadar hapis istenen iddianame, tutuklanmasının üzerinden 113 gün geçtikten sonra hazırlandı. İkinci duruşmada lehine tanık beyanlarıyla tahliye edilen Özer, sonraki süreçte “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla yeniden tutuklandı ve cezaevinde kalmaya devam etti; bu suçlamada üç yıldan dokuz yıla kadar hapis talep edildi.
Yerel Dayanışma ve Mitingler
CHP, Ekrem İmamoğlu ve bazı belediye başkanlarının tutuklanmasının ardından İstanbul’da düzenlediği haftalık “millet iradesine sahip çıkıyor” mitinglerinin bir ayağı olarak Esenyurt’ta da eylemler gerçekleştirdi. 30 Ekim’den itibaren süren tepki gösterileri ve demokrasi nöbetleri, ilçe meydanında devam eden bir dayanışma ve kamuoyu yaratma çabasına dönüştü.
Bugün yapılacak miting: CHP’nin planladığı miting, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda saat 19:30’da başlayacak. Parti ve destekçileri, yerel yönetim ve hukuki süreçlere ilişkin tepkilerini bu etkinlikte dile getirecekler.

