CHP’den Kayyum Tartışması: Aziz İhsan Aktaş’ın Tahliyesi ve Sonrası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakılan ve sonrasında şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aziz İhsan Aktaş, tutuklu bulunduğu süreçte etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak serbest bırakılmıştı. Tahliye edilmesinin üzerinden dört ay geçtikten sonra ise, şirketlerine kayyum […]

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakılan ve sonrasında şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Aziz İhsan Aktaş, tutuklu bulunduğu süreçte etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak serbest bırakılmıştı. Tahliye edilmesinin üzerinden dört ay geçtikten sonra ise, şirketlerine kayyum atanarak tüm mal varlıkları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. Bu gelişme, muhalefet kanadında yeni bir tartışma başlattı.

CHP’den Sert Tepki

Gökhan Günaydın, yaptığı değerlendirmede Aktaş’ın birçok AKP’li ve MHP’li belediyeden, ayrıca kayyum yönetimindeki belediyelerden ve kamu kurumlarından ihaleler aldığına dikkat çekti. Ancak bu itiraflara rağmen, yalnızca bazı CHP’li belediyelere operasyon yapılmasının siyasi bir hamle olduğunun altını çizdi.

Tartışmalı Zamanlama

Günaydın, kayyum kararının zamanlamasına da vurgu yaptı. Neden Aktaş’ın şirketlerine tutukluyken ya da tahliye edildiği sırada değil de tam dört ay sonra el konulduğunu sorguladı. Ona göre bu durum, şirket bilanço hareketleri ve konkordato süreciyle bağlantılı.

Günaydın ayrıca, şirketlerin mali yapısında son bir yılda yaşanan değişimlerin bağımsız denetçiler tarafından incelenmesi gerektiğini ifade ederek, kamuoyunun ancak bu şekilde doğru bilgilendirilebileceğini belirtti.

Sonuç olarak, CHP’nin iddiaları bu sürecin yalnızca bir yargı süreci değil, aynı zamanda bir siyasi mücadele olduğuna işaret ediyor.

Exit mobile version