CHP Merkez Yönetim Kurulu, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında CHP Genel Merkezi’nde toplandı. Saat 13.20’de başlayan toplantı devam ederken, CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel MYK gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yücel, hafta sonu gerçekleştirilen Bolu kampının oldukça verimli geçtiğini belirterek, milletvekillerinin sahadan aktardıkları gözlemlerin Parti Programı çalışmaları için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Yücel açıklamasında, “CHP artık halkın sorunlarına çözüm üreten, sahada ve mecliste aktif bir şekilde çalışacak bir anlayışı benimsemiştir” diyerek, önümüzdeki dönemde Parti Programı’nın toplumun tüm kesimlerinin görüşleriyle şekilleneceğini vurguladı. Partinin, halkın beklentilerine uygun olarak akıl ve bilimi rehber edinen bir yönetim anlayışı benimsediğini kaydetti.
Ekonomi, Emekliler ve İşsizlik Üzerine Eleştiriler
Deniz Yücel, ülke ekonomisindeki kötü gidişata dikkat çekerek, iktidarın ekonomi politikalarının artık halkı nefes alamaz hale getirdiğini söyledi. “Açlık sınırının 28 bin lirayı bulduğu bir ülkede, 16 bin lirayla kimse geçinemez” diyerek, Çalışma Bakanı’nı halkın aklıyla alay etmekle suçladı. Ayrıca, genç işsizliğinin ve emeklilerin yaşam koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirterek, “AKP, hem gençlere hem emeklilere bir yük olmuştur” ifadesini kullandı.
Yargı ve Hukuk Düzeni Üzerine Suçlamalar
Yücel, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik kurgu operasyonlarının arttığını belirterek, “Son bir yıldır hukuk adı altında yapılanlar, CHP’yi sindirme çabalarından başka bir şey değildir” dedi. Esenyurt’tan başlayan hukuksuzluk dalgasının Beşiktaş, Adana, Antalya ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kadar uzandığını söyledi.
CHP Sözcüsü, millet iradesinin 197 gündür tutuklu bulunduğunu savunarak, hukukun temel ilkelerinin çiğnendiğini belirtti. Yücel, “Bu ülkeye özgürlük, adalet, hukuk ve refah getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sandık geldiğinde bu düzeni değiştireceğiz” şeklinde konuştu.
Dış Politika ve Beyaz Saray Ziyareti Eleştirisi
Yücel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM ve Beyaz Saray ziyaretlerinin “Türkiye’nin dış politikadaki saygınlığını yerle bir ettiğini” öne sürdü. Erdoğan’ın, Trump karşısında ülkenin itibarını koruyamadığını söyleyen Yücel, “Türkiye güçlü ve bağımsız bir dış politika yerine tavizlerle dolu bir yol izliyor” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca Gazze’deki insanlık dramına kayıtsız kalındığını belirterek, AKP’nin İsrail ile ticari ilişkilerini sürdürmesini sert dille eleştirdi.
Yücel, “İsrail ile ticareti devam ettirerek barış elçisi olunamaz” sözleriyle mevcut iktidarın politikalarını hedef aldı. Türkiye’nin itibarını yeniden kazanması için tutarlı, onurlu ve ulusal çıkar odaklı bir dış politika gerektiğini vurguladı.
Basın Özgürlüğü ve Hukuksuz Tutuklamalar
Konuşmasında gazeteciler ve sanatçılar üzerindeki baskılara da değinen Deniz Yücel, Fatih Altaylı ve Furkan Karabay gibi isimlerin hukuksuz şekilde tutuklu bulunduğunu belirtti. “Bu ülkede hukuk artık keyfi bir araç haline getirilmiştir” diyerek, ifade özgürlüğünün yok sayıldığını ifade etti. Gezi davasında tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım ve yeniden tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler örnekleri üzerinden, yargının tamamen siyasal baskı altında olduğunu belirtti.
Yücel konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Gerçek güç millet iradesindedir. Halkın sesini bastırmaya çalışan hiçbir iktidar, bu gerçeği değiştiremez.”
Kılıçdaroğlu Davası ve Partinin Katılımı
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 17 Ekim’deki duruşmasına ilişkin olarak, partinin en üst düzeyde katılım göstereceğini, Genel Başkan Özel’in ise yurt dışı programı nedeniyle yer alamayacağını açıkladı. Ayrıca, 39. Olağan Kurultay tarihinin henüz netleşmediğini ancak çalışmaların sürdüğünü duyurdu.

