Ali Koç’un Fenerbahçe Konuşması
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu Toplantısı, Chobani Stadı’nda yapıldı. Mevcut Başkan Ali Koç, toplantıda yaptığı konuşmada camiaya hitap etti ve yönetim kurulu adına kongre üyelerine teşekkür etti. Koç, Fenerbahçe demokrasisine katkıda bulunan herkese minnettarlığını iletti ve yarınki sonuç ne olursa olsun başkan etrafında kenetlenilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmasına Fenerbahçe’ye bugüne kadar hizmet edenlere teşekkür ederek başlayan Ali Koç, camiada ciddi kutuplaşma olduğunu belirtti. Bazı üyelerin karaborsa yapanları oy birliğiyle onaylaması gerekirken oy çokluğuyla ihraç edilmesini; Fenerbahçe Başkanı’na hakaret eden birini korumak için oy kullanıldığını örnek göstererek bu durumu camianın özeti olarak nitelendirdi.
Koç, başkan adaylarından Sadettin Saran ve muhtemel yönetim kuruluna değinerek, başkanlık makamına hakaret eden biri için elleri bile kaldırılmadığını, gelinen noktanın bu olduğunu söyledi. Yarınki sandığın Fenerbahçelilerin yarınlarına sahip çıkma seçimi olduğunu belirtti.
Sil baştan belirsiz bir maceraya atılma ya da sabırla verilen mücadelenin meyvesini toplama ikilemi üzerinde duran Koç, yönetimleriyle gerçek bir şekilde aday olduklarını, önceki dönemlerde olduğu gibi lafla aday olunup çekilme durumunun kendilerine uygun olmadığını ifade etti. Adaylıklarının hem maddi hem de manevi fedakarlık içerdiğini, çoluğun çocuğun rızkı ve sağlıkla aday olduklarını söyledi.
Hep birlikte aynı gemide olduklarını ve ortak arzularının Fenerbahçe’nin her zaman iyi olması olduğunu belirten Koç, zorlu yollarda beraber yürüdüklerini, kumpaslarla boğuştuklarını ve 21. yüzyılın Fenerbahçe’ye istediği gibi gülmediğini aktardı. Ne kadar engel çıkarsa çıksın Fenerbahçe için mücadeleden geri durmadıklarını vurguladı.
Konuşmasında özel konulara gireceğini söyleyen Koç, Sadettin Bey’in sözlerine de değinerek eleştirilerde bulundu. Fenerbahçe’nin karaborsayla, bahis işiyle veya bağlantılı sponsorluklarla anılmasına izin vermediklerini; günü kurtarma çabası içinde olmadıklarını, yarınları kazanmak için çalıştıklarını belirtti. Zor günlerden tırnaklarıyla çıkarak bugünlere geldiklerini ve onarım dönemini tamamlayıp atılım dönemine geçtiklerini söyledi.
11., 12. ve 13. maddelerin reddedilmesinin Fenerbahçe’nin önünü kapattığını belirten Koç, Sadettin Bey ile yaptığı görüşmede Bey’in ‘katılıyorum ancak ne yapayım’ dediğini aktardı. Bu maddelerin 6 farklı kurulda gündem olduğunu ve birilerinin camiaya zarar verecek şekilde pozisyonlandırmasının akıl alır bir iş olmadığını ifade etti.
Kendisiyle ilgili olarak defalarca aday olacağını söyleyip geri dönmediğini, zor günlerde de aday olduğunu belirtti. Yedi yılda zor koşullarda görev yaptığını, en sıkıntılı dönemde göğsünü gere gere çıktığını ve ne derler diye hareket etmediğini aktardı.
Yönetim dönemleriyle ilgili eleştirileri yanıtlayan Koç, 7 senede 287 milyon euro borç ödenmesinin, yükümlülüklerin indirilmeye çalışılmasının, Bankalar Birliği’nden çıkış projesinin ve bağımsız bir Fenerbahçe yaratma çabalarının kıymetinin bilinmediğini söyledi. Düne kadar bakkal gibi yönetilen Fenerbahçe’nin değerinin anlaşılmadığını belirtti.
Taraftarların yıldız futbolcular görmek istediğini, piyasanın değiştiğini ve mali gücü olmayan takımların futbolda başarılı olamayacağını ifade etti. Eski transfer rakamlarının artık geçerli olmadığını, 20–25 milyon seviyesinden kapıların açıldığını söyledi.
Hiç yapılmış iyi işler olmadığını söyleyenlere karşı savunma yapan Koç, yasa dışı yöntemlerle kasaya gelir koymadıklarını, kulübün gelirlerini artırdıklarını ve sağlıklı bir ekonomiye kavuşturduklarını belirtti. Kasadaki paranın özel ihtiyaçlar için kullanılmadığını vurguladı.
Fenerbahçe’nin yoğun saldırılara uğradığını söyleyen Koç, organize kötülük olarak tanımladığı sistemli saldırıların tek bir araca hizmet ettiğini, camianın bölünmeye çalışıldığını ifade etti. Camiada kim olursa ona güç verilmesi gerektiğini belirterek, aksi halde atı alan Üsküdar’ı geçeceğini söyledi.
Aziz Yıldırım dönemine atıfla, bazı dönemlerde yaşanan şampiyonlukların çalındığını iddia eden Koç, kendi dönemlerinde de iki şampiyonluğun çalındığını belirtti. Sistematik müdahaleler olduğunu iddia eden açıklamalar yaptı ve kazanılan kupaların müzede bulunduğunu söyledi.
Trabzon’a selam gönderen Koç, 3 Temmuz ve 15 Temmuz konuşmalarına değinerek bazı kişilerin tutumunu eleştirdi. CAS başvuruları ve savunmalardan örnekler vererek şampiyonluklarla ilgili hukuki süreçlere işaret etti.
Ülke genelinde yer etmiş bir terör örgütünün Fenerbahçe’de duvara tosladığını ve bunun karşısında tek yumruk olduklarını aktardı. 3 Temmuz’da kumpasçılara boyun eğmediklerini, FETÖ ile mücadele ettiklerini belirtti. Trabzon belediye başkanı hakkında 6222’den işlem yapıldığını söyledi.
Koç, ‘Ya birlikte başarırız ya da organize kötülüğü sevindiririz’ diyerek birlik çağrısı yaptı. Fenerbahçe’nin var olma sürecini tamamladığını, artık şampiyonluk sözü verebildiğini ve bu sene şampiyon olacaklarını iddia etti.
Spordan gelen bir aday olarak bazı rakiplerinin TFF, FIFA ve UEFA ile bağlantılarını sorguladı; devrin neden ağustos ayı sonuna bırakıldığını sordu ve hisselerin devri konusundaki açıklamaların Fenerbahçe için risk oluşturduğunu belirtti. Hisselerin bir çalışanına ve Saran Holding’in bir kısmının kızına devredileceği sözünün sorunu aşmadığını, kızının da ilgili yapıya dahil olduğunu öne sürdü.
Yarın seçildiğinde kulübün geleceğinin başkalarının elinde olacağını savunan Koç, bu riski neden aldıklarını sorguladı. Devredip başkan olamamanın haksız bir durum olduğunu ifade etti.
Fenerbahçe başkanlığının büyük bir sorumluluk olduğunu belirten Koç, bu sorumluluğun milyonların onurunu taşımak olduğunu, kulübün geleceğini belirsizliğe sokma haklarının olmadığını söyledi. Yönetimleri döneminde kulübü karanlık yollara sokmadıklarını ve başını derde sokacak adımlar atmadan bugünlere geldiklerini vurguladı.
Rakip hakkında bahis reklamıyla mücadele ederken Fenerbahçe Başkanı bahisten dolayı gündeme gelirse sonuçlarının ne olacağını bildiklerini belirtti. Sadettin Saran’a geçmişte verdiği söz nedeniyle teşekkür etti ancak Saran’ın bu seçimde yer almak istemediğini, geçen yıl girmeyip sözünde durduğunu söyledi.
3 Temmuz suçlamalarıyla ilgili olarak kendisini suçlamadığını belirtti ve bazı iddialara karşı delil talep etti. Fikret Seçen ile locada maç izlemekle ilgili iddiaları gündeme getirenlere karşı bu tür suçlamaların insafsızlık olduğunu söyledi. Kendi döneminde kimseye verdiği paraların geri alınmadığını vurguladı.

